Blog

Ana Sayfa Blog Psiko-Sosyal Eğitim Sürecine Başlarken  Okula Hazır Bulunuşluk

Eğitim Sürecine Başlarken  Okula Hazır Bulunuşluk

    Okula hazır bulunuşluk, çocukların eğitim hayatına başlarken daha kolay başarmaları için gerekli olan fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal becerileri ifade eder. Bu kavram, çocukların sadece akademik bilgi değil, aynı zamanda sosyal ve duygusal olarak da okula hazır olmalarını sağlar. Okula hazır bulunuşluk, çocukların öğrenme süreçlerine etkili bir şekilde katılmalarını ve gelişimlerini en üst düzeye çıkarmalarına yardımcı olur.

     Okula hazır bulunuşluk kavramı, çocuğun okulun gerekliliklerini karşılayabilmesi için ihtiyacı olan kalem tutabilme gibi fiziksel, erken okur yazarlık ve erken matematik bilgisi gibi bilişsel, duyguları kontrol etme ve sosyal davranışlar geliştirmek ve oluşturmak adına sosyal beceriler gibi birçok beceri ve yeterliliğe sahip olmasını anlatır.

Bilişsel gelişim ve dil gelişiminin okula hazır bulunuşluk ile olan bağlantısı ve dezavantajlı çocukların bu gelişim alanlarının desteklenerek okula hazır bulunuşluklarının arttırılmasıyla  sosyal eşitliğe nasıl bir katkı sağlanabileceği konuları, okula hazır bulunuşluk araştırmaları kapsamında sıklıkla değinilen konulardır.

 Okula hazır bulunuşluğun akademik boyutunun temeline bakıldığında, okuma-yazmaya hazır bulunuşluk yer almaktadır. Çocukların okuma, yazma öğrenme  becerilerinin temelini oluşturan en önemli gelişim alanlarından biri dil gelişimidir. Bu gelişimin temelinde ise kavram gelişimi yer almaktadır. Kavramlar, insanlara bilgiyi organize etme ve kategorilere ayırma olanağı tanıması sebebiyle, “bilgi”nin ve “bilme” işinin yapı taşı olarak kabul edilir.

      Okul öncesi dönem çocukların matematik, fen ve dil bilimi gibi alanlarda temel kavramları öğrenmeye ve yerleştirmeye başladığı ve geliştirdiği bir dönemdir. Temel kavramlar insanları ve objeleri tanımlayan, nesnenin mekânda konumunu, zamanı ve miktarı belirten kelimelerden oluşmaktadır.

Temel dil kavramları, erken çocukluk sınıf öğretmenlerinin günlük iletişimlerinde ve yönergelerinde de bol miktarda yer almaktadır. Örneğin bir nesnenin mekanda konumu anlatmak için öğretmen, altında üstünde gibi kavramları, miktarını belirtmek için çok, az gibi kavramları kullanabilir.

Bu nedenle çocukların, öğretmenin yaptığı açıklamaları anlamaları ve öğrenebilmeleri için nitelik, konum, zaman ve miktar belirten temel kavramları bilmeleri gerekmektedir . Temel kavramlar, en birincil akademik gelişim olan okuma-yazmanın kazanılmasında da önemli bir rol oynar.

Okul öncesi çocuklarda okuryazarlık gelişiminde kavram gelişiminin önemini işaret eder. Çocukların uygun kavramları öğrenme, kullanma ve gerektiğinde geliştirme sürecini içine alan kavram gelişiminin desteklenmesi ile çocukların okul başarılarının arttığı gözlemlenmektedir. Kavram gelişimi okula hazır bulunuşluğun önemli bir göstergesi olarak görülmektedir.

      Çocukların kavram gelişimi ile birlikte zenginleşen kelime dağarcığı kendini ifade etme gücünü destekleyerek, çocukların duygularını tanıma, ifade etme, başkalarının duygularını tanıma ve anlama becerileri ile duygusal gelişimlerini, bu becerilerini sosyal ilişkilerinde kullanma, organize etme ve duruma uygun hareketler sergileyebilmesi ile birlikte de sosyal gelişimlerini desteklemektedir.

Kavram gelişimi tarafından desteklenen sosyal ve duygusal gelişim okula hazırbulunuşluk içerisinde son derece önemlidir.  Okula hazırbulunuşluk çalışmalarının tarihi gözden geçirildiğinde, öncü çalışmaların bilişsel ve dil becerileri üzerine yoğunlaşmakta olduğu, zaman içinde çocukların sosyal ve duygusal gelişimlerini merkeze alan bir yaklaşıma doğru evrildiği gözlemlenmektedir.

Sosyal duygusal yeterliliğin okula hazır bulunuşluk ve akademik performans ile ilişkili olduğunu belirtilmektedir. Benzer bir şekilde erken çocukluk dönemine ait bazı araştırmalara göre çocukların öğretmenleri ve akranları ile olan ilişkilerinin okul başarısı ile doğrudan etkili olduğunu söyleyebiliriz.

Fiziksel Hazır Bulunuşluk

   Fiziksel hazır bulunuşluk, çocukların okulda gerekli fiziksel aktiviteleri gerçekleştirme yeteneğini kapsar. Bu, temel motor becerilerin yanı sıra genel sağlık ve hijyen bilgilerini içerir. Çocukların fiziksel yeterlilikleri arasında koordine hareket etme, basit el becerilerini kullanma ve günlük bakım ihtiyaçlarını karşılayabilme yer alır. Fiziksel olarak sağlıklı olmak, çocukların enerjik ve dikkatli olmalarını sağlar, bu da öğrenme süreçlerinde büyük önem taşır.

Zihinsel Hazır Bulunuşluk

   Zihinsel hazır bulunuşluk, çocukların bilişsel gelişimlerini ve öğrenme yeteneklerini içerir. Bu, çocukların dil becerileri, problem çözme yetenekleri ve dikkat sürelerini kapsar. Çocukların temel matematik ve okuma becerilerine sahip olmaları, okul ortamında başarılı olabilmeleri için gereklidir. Ayrıca, çocukların yeni bilgileri öğrenmeye açık olmaları ve öğrenme sürecine uyum sağlamaları da zihinsel hazır bulunuşluğun bir parçasıdır.

Duygusal Hazır Bulunuşluk

    Duygusal hazır bulunuşluk, çocukların duygusal düzenleme yeteneklerini ve sosyal etkileşimlerdeki becerilerini içerir. Bu, çocukların kendilerini ifade edebilme, duygusal olarak başkalarıyla empati kurabilme ve stresle başa çıkabilme yeteneklerini kapsar. Duygusal olarak hazır olmak, çocukların okul ortamında kendilerini güvende ve rahat hissetmelerini sağlar, bu da onların öğrenme süreçlerini olumlu yönde etkiler.

Sosyal Hazır Bulunuşluk

    Sosyal hazır bulunuşluk, çocukların sosyal becerilerini ve grup içindeki etkileşimlerini ifade eder. Çocukların paylaşım yapma, sırayla oynama ve diğer çocuklarla işbirliği yapma yetenekleri sosyal hazır bulunuşluğun önemli parçalarındandır. Sosyal beceriler, çocukların okulda uyum sağlamalarını ve sağlıklı ilişkiler kurmalarını destekler. Ayrıca, grup çalışmalarında ve sosyal etkinliklerde başarılı olmak için bu beceriler kritik öneme sahiptir.

Ebeveynler İçin Öneriler

Erken Eğitim: Çocuklarınıza okul öncesi eğitim fırsatları sunarak, temel akademik ve sosyal becerileri geliştirmelerine yardımcı olun.

Rutin Oluşturma: Günlük rutinler ve alışkanlıklar oluşturarak çocuklarınızın kendilerini güvende ve organize hissetmelerini sağlayın.

Duygusal Destek: Çocuklarınızın duygusal ihtiyaçlarına duyarlı olun ve onlara stresle başa çıkma yollarını öğretin.

Sosyal Etkileşim: Çocuklarınızın sosyal becerilerini geliştirmelerine yardımcı olacak etkinlikler düzenleyin ve grup oyunlarına katılmalarını teşvik edin.

Öğretmenler İçin Öneriler

Bireysel Değerlendirme: Öğrencilerin bireysel hazır bulunuşluk seviyelerini değerlendirerek, her çocuğa uygun destek ve kaynak sağlayın.

Destekleyici Ortam: Sınıfta olumlu bir öğrenme ortamı oluşturarak, çocukların duygusal ve sosyal olarak kendilerini rahat hissetmelerini sağlayın.

Aile ile İşbirliği: Ebeveynlerle düzenli iletişim kurarak, çocukların gelişimlerini destekleyen stratejiler geliştirin.

Sonuç

     Okula hazır bulunuşluk, çocukların eğitim sürecine etkili bir şekilde başlamaları için çok önemli bir faktördür. Fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal boyutları içeren bu kavram, çocukların okul hayatında başarılı olmalarını ve sağlıklı bir şekilde gelişmelerini sağlar. Ebeveynler ve öğretmenler, çocukların hazır bulunuşluklarını desteklemek için çeşitli stratejiler ve yaklaşımlar benimseyerek, onların eğitim hayatına güçlü bir başlangıç yapmalarına yardımcı olabilirler.                                                                                                                 

Kaynakça:

Bayındır D., Değirmenci Ş., Uyanık G. (2021) Akademik ve Sosyal- Duygusal Okula Hazır bulunuşluk ile Öz düzenleme becerileri arasındaki İlişki, Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, cilt20, sayı:79

 

Müberra Kırcalı /    Uz.Psikolojik Danışman